Yükleniyor. Lütfen Bekleyin.

Binanızı yenilerken müteahhit mağduru olmayın! Haberler

Binanızı yenilerken müteahhit mağduru olmayın!

Uzmanlar, kat maliklerinin ömrünü tamamlayan veya Deprem Riski taşıyan binalarını yenilerken Müteahhit mağduru olmamaları için uyarıyor ve "Garantili bir süreç için mutlaka işin uzmanı bir avukattan bilgi alınmalı" diyorlar…

SON yıllarda Deprem Riski olan şehirlerde Kentsel Dönüşüm projeleri hız kazandı. İstanbul'da hangi semte giderseniz gidin eski binaların yıkılıp yerine yenilerinin inşa edildiğini görmek mümkün. Oturduğu binanın riskli olduğunu düşünen mülk sahipleri, müteahhitlerle anlaşıp binalarını yenilemenin yollarını arıyor. Eski binaları gözüne kestiren müteahhitler de Ev Sahipleri ile sıkı bir pazarlığa giriyor. Peki ama eski bir binayı yenilemenin şartları ne? Eski yasaya göre kat maliklerinin tamamının izni olması gerekiyordu. Ancak yeni yasada sadece riskli değil ekonomik ömrünü tamamlamış ibaresi de olduğu için 2/3 çoğunluk kararı ile aynı zamanda risk raporu da alan mülk sahipleri, eski binalarını müteahhide vererek yeniden inşa ettirebiliyor.

ARTIK TEK KİŞİ ENGELLEYEMİYORkonuthaberleri.com

Yeni kanun çıkmadan önce, eskiyen apartman veya sitelerin yıkılıp yeniden yapılması için ‘Medeni Kanun ve Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, tüm bağımsız bölüm maliklerinin oybirliği ile karar alması gerekiyordu. Apartman veya sitedeki bir Daire veya dükkan sahibi bile karşı çıktığında, binayı yıkıp yeniden inşa etmek olanaksız hale geliyordu. Yeni Kentsel Dönüşüm Kanunu'na göre ise, eskiyen yapılarda arsa payı sahipleri üçte iki çoğunlukla yeniden inşa ettirme, Müteahhit seçimi, yeni dairelerin büyüklüğü gibi kararları alabiliyor. Artık bir Daire veya dükkan sahibi, ekonomik ömrünü tamamlamış olan apartman veya sitenin yeniden inşa edilmesini engelleyemiyor.

ATILMASI GEREKEN İLK ADIM

6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Kanun'u ise, depremde yıkılacak veya ağır hasar görecek olan riskli yapıların yanı sıra eskiyen ve ekonomik ömrünü tamamlayan apartman ve siteleri de kapsıyor. Yeni kanunla eskiyen bina veya sitelerin, üçte iki çoğunluğun sağlanması ile yeniden yapılma olanağı buluyor. Kentsel dönüşüm, daire sahiplerineKira yardımı, İnşaat kredisi ve faiz desteği gibi ek olanaklar sağlıyor. Eskiyen binalarda dönüşümü başlatmak için site veya apartman sakinlerinden en az birinin, riskli yapı tespiti yapan lisanslı kuruluşlara başvurması gerekiyor. Lisanslı kuruluş binanın ekonomik ömrünü tamamlamış olduğuna dair karar verirse, bina için kentsel dönüşüm süreci de başlamış oluyor. Müteahhidi seçme, yeni bina inşa etme, mimari tasarımı seçme, daire tipi ve büyüklükleri gibi konularda tüm kararların en az üçte iki çoğunlukla alınması gerekiyor. Yeni yasaya göre anlaşmaya katılmayan üçte birin hissesi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirlediği bedel üzerinden diğer kat maliklerine satılabiliyor.

BANKALARDAN BİLGİ ALIN

Binanın analizini yaptırırken ve rapor alırken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetkilendirdiği kuruluşlarla çalışmanın önemli olduğunu vurgulayan Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, "İnşaat şirketi ile anlaşmadan önce mutlaka geçmişini ve güvenli olup olmadığını araştırın. Gerekirse bankalardan bilgi talep edin" diye uyarıyor. Kat maliklerinin yapacağı anlaşmalara ve detaylarına mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Okay, binanın yıkım ve yeniden yapım süreci boyunca maliklerin geçici çözümlerin hangi çerçevede olduğunu net bir şekilde karşılıklı anlaşarak belirlemesi gerektiğini söylüyor.

HİSSE UYUMSUZLUĞUNA DİKKAT

Mülke ait ruhsat alındıktan sonra tahliye süresinin devreye gireceğini söyleyen EVA Gayrimenkul değerlemeDanışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, sürenin ev bulmaya yetmesi ve Kira bedelinin peşin alınmasının çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Eski projelerde genelde arsa payları ile dairelerin gerçek değerinin birbirine eşit olmadığını vurgulayan Yazıcı, 2006'da Kat Mülkiyeti Kanunu değişinceye kadar imal edilen binalarda ciddi miktarda hisse uyumsuzluğu yaşandığını vurguluyor. Eskiden müteahhitlerin Kat Karşılığı verdikleri dairelere daha az hisse verip kendilerine kalan dairelere daha çok hisse vermek gibi bir eğilim içinde olduklarını ifade eden Yazıcı, "Komşunuz ile daireniz aynı olsa bile hisseniz farklı olabilir. Kentsel dönüşüme giren bazı binalarda Kat Malikleri, özellikle iskan almışlarsa hisse dengesizliğini dikkate almıyor. Ancak bazı yerlerde bu sorun olarak karşımıza çıkabiliyor. Size teklif edilen kontratın fiili kullanım alanına mı endeksli yoksa daire hissenize mi endeksli olduğunu mutlaka kontrol edin. Aynı metrekarede olan ama hissesi farklı olan daire varsa, yeni daire de hissesi oranında küçülüyor demektir. Bu tür sözleşmeler arsa payını öne çıkarmaz, hisse payını öne çıkarır. Bu yanlış bir yaklaşım değildir ancak tersi de yapılabilir" diyor.

DETAYLI TEKNİK ŞARTNAME ŞART

Uzmanların uyarısına göre, kontratlarda tanımlanan ‘brüt satılabilir alan' tanımının sözleşmede net bir şekilde yapılmasını istemek gerekiyor. Bu tanıma kanunen açıklık getirilse de her kurum kendi tanımını yapabiliyor vemüteahhitler bu maddeyi kullanarak kontratı farklı durumlara çekebiliyor. Müteahhit kontrattan vazgeçme maddesi eklemiş ise bu şartları iyi inceleyin ve mümkün olduğunca adının konmasını isteyin. Kontratta kaybedilen imar hakkı olursa nasıl dağıtılacağı ile ilgili bir madde varsa bunun net, açık ve uygulanabilir olduğundan emin olun. Değişik senaryolar düşünün ve onlara göre cevaplanmasını isteyin. Yapılacak yapıya ait detaylı bir teknik şartname olmalı diye uyaran uzmanlar, dairede yapılacak imalatlar ve kullanılacak malzemelerin kalite düzeyinin bile belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Tapuların ipoteksiz ve hangi aşamada size teslim edileceğinin de sözleşmede açıkça belirtilmesi gerekiyor. Sözleşmeler mutlaka noterde yapılmalı. Yapılan inşaatın kaçaklarının olup olmadığı, verilen süre ve iş planına sadık kalınıp kalınmadığı konusunda ise bir proje yönetim kuruluşu ile çalışmak en doğrusu.

Av. İsmail BİÇER / Baycan Avukatlık Bürosu
 

Bir hukuk bürosu ve avukattan destek alın

Kentsel dönüşüm için gerekli usul ve idari prosedürlerin yerine getirilmesinin ardından sözleşmenin 6098 SayılıBorçlar Kanunu'nun 237. Maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706. Maddesi kapsamında noterde düzenlenmeli. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. Maddesi uyarınca sözleşmenin Tapu kütüğüne kaydedilmesi gerekir. Sözleşme içeriğinde faaliyete dair tüm yükümlülüklerin açık ve net bir şekilde belirtilerek masrafı kendisine ait olmak üzere ‘Anahtar Teslimi', her türlü maddi ve hukuki ayıptan azade bir şekilde yerine getirme görevinin müteahhide ait olduğu yazılmalı. Sözleşmenin konusu ve hisse içerikleri açık ve net bir şekilde, eğer arsa maliklerinin inşaat yapımı nedeniyle satmayı vaat ettiği hisseler mevcutsa bunların da devir zamanı ve şartları net bir şekilde belirtilmeli. Müteahhidin inşaat işini yürütürken uymak zorunda olduğu iş güvenliği ve her türlü yasal mevzuata ilişkin yükümlülükler açık bir şekilde sözleşme ile düzenlenmeli.

Müteahhit, iş kazası gibi oluşacak yükümlülüklerde hak sahiplerinin tazmin yükümlülüklerini üstlenmeli. Hatta iş kazalarına karşı hak sahiplerini korumak için İnşaat Faaliyet Sigortası yaptırmalı. Yapı Kullanma İzin Belgesi'ni (iskan izni) almak müteahhidin yükümlülüğünde olmalı ve inşaatın teslim süresi açık bir şekilde belirlenmeli. Sözleşmede, mevcut düzenlemelere uyulmadığı ve geç teslimlerde cezai şart, sair tazminlerin hangi meblağlarda, şartlarda ve ne şekilde işletilip tahsil edeceği, vergi, harç gibi her türlü giderin müteahhit tarafından karşılanacağı açık bir şekilde düzenlenmeli. Mücbir sebeplere dair maddeler sözleşme yükümlülüklerin ihlali durumunda kaçış yolu olarak kullanılabiliyor. Projeye dair teknik şartname, sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak düzenlenmeli ve taraflarca onanmalı. Tarafların hukuki emniyeti, hak ve menfaatlerinin korunması açısından sözleşme görüşmeleri ve imzalanması sürecinde, her zaman bir hukuk bürosu ve avukat desteği almaları faydalı olacaktır.

Mimar Burak KARACA / Evrenol Architects
 

Kat malikleri kendilerini garanti altına almalı

Mimari projenin imar ve yangından korunma yönetmeliklerine uygun olması şart. Yönetmeliklere aykırı konular, sonradan yapılacak satışlarda büyük sıkıntılara sebep oluyor. Müteahhit ile yapılacak sözleşmede buna çok dikkat edilmeli, projede ve imalatta aykırılıklar takip edilmeli. Binanızı yenilerken imar durumunuzun olup olmamasına göre birkaç farklı imar kanununa tabii olabilirsiniz. Kat maliklerine emsal avantajı sağlamak açısından doğru emsal hesabının yapılması çok önemli. Yüzde 20 ya da 25 emsal avantajı oranlarının ve farklı hesap sistemlerinden hangisini kullanacağınız, yeni yapılacak proje metrekarelerini çok etkiliyor. Bu aşama iyi araştırılmalı.

İki türlü teminat yöntemi var: Banka teminat mektubu ya da müteahhidin sahip olduğu dairlere ipotek vermesi. Eğer ipotek sistemine gidilecekse, iş bittikçe hak sahibine dairelerin teslim edilmesi daha doğru. Projenin imar kanunlarına uygun yapılması ve müteahhitten mutlaka iskan alması istenmeli. Kat maliklerinin bu konuda kendilerini garanti altına almalı. Müteahhidin sahip olduğu bir dairenin ipoteği ve bir miktar banka teminatı iskanın alınmasına bağlanmalı. Kat Malikleri kendi aralarında arsa payına ve net metrekaresine göre adil bir paylaşım yapmalı. Arsa payı ve daire net alan farklılıkları çözülmeden ve bir karara bağlanmadan sözleşme imzalanmamalı. Adil paylaşım, herkesin sahip olduğu balkonlar dahil metrekarenin tespit edilerek paylaşım oranlarının belirlenmesidir. Müteahhidin paylaşım oranı semtlere göre farklılıklar gösteriyor. Örneğin Bağdat Caddesi ve çevresinde bu oran yüzde 30'a yüzde 70 iken, sahil bandında yüzde 25'e yüzde 75'dir. Bu oranların sözleşmeye doğru bir şekilde yansıtılmasına dikkat edilmeli.

Mimari planlara statik çizimler yansıtılmalı ve bu süreç maliklerine aktarılmalı. Artık 20x20 olan kolonlar, 50x50 gibi büyüklüklere çevrildi. Benzer şekilde şaft büyüklükleri de farklılaştı. Müteahhitler daha fazla gelir elde etmek için genelde üst katları dubleks yapmayı tercih eder. Dubleks için yapılacak merdiven, hol için harcanacak emsal alan daha sonra metrekareyi değiştireceğinden daha baştan bu kayıplar tüm apartman sakinlerine yansıtılmalı ve uzlaşma sağlanmalı.

Kaynak: Bülent Ekimci-para dergisi 

Hanehalkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması, 2020
Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,6 yıl oldu
İzmir'de Kamu Kurumlarına Girişte HES Kodu Zorunlu Hale Geldi
Tapu harcı indirimi uzatıldı! Konutta yüzde 8 KDV ne zaman bitecek?
YEP’den yeni karar! Kiralar TÜFE’ye bağlandı
İmar Barışı Başvuruları 8 Haziran'da Başladı
Konut fiyatlarında İzmir'in en değerli ilçeleri hangileri?
Doğru ve Kazançlı Bir Yatırımın Pusulası: Evinizi Nereden Almalısınız?
İzmir’de Gayrimenkul Almanız için 35 Neden!
İzmir’de Gayrimenkul Almanız için 35 Neden!

Merkezi Londra’da olan ve dünya çapında 417 ofisi bulunan İngiliz emlak şirketi Knight Frank’in araştırmasına göre, dünyada konut fiyatlarının en çok arttığı 6. şehir İzmir oldu. Bu yükselişe ortak olmanız için 35 nedenimiz var; 1. İzmir’de Gayrimenkul Daha Da Değerlenecek İzmir konumuyla, insanıyla, doğasıyla, sosyal projeleri ve gelişen altyapısı ile İzmir dışında yaşayanların hayali olmaya devam ettiği sürece değerlenmesi de devam edecek. Çalışmak için yaşayanların değil, yaşamak için çalışanların tercihi olan İzmir’de hayat daha keyifli ve değerli. 2. İzmir’de Uygun Fiyata Güzel Konut Alabilirsiniz İzmir’de konut fiyatları artıyor ama esasında fiyatlar hala uygun. İstanbul’da 100 m2 bir dairenin fiyatı ortalama 320.000 TL iken, bu rakam İzmir’de 210.000 TL. Bunlar istatistiklerin söylediği rakamlar ama İzmir’de şehir merkezinde alabileceğiniz güzel bir evin fiyatı İstanbul’da benzer konumda bir dairenin fiyatının yarısından bile az olabiliyor. Örneğin, Alsancak’ta Kordon’da 150 m2 sıfır bir daire 3 milyon TL ederken, İstanbul Bebek’te dimdik bir yokuştan çıkabileceğiniz 50 yıllık, hiçbir yönetmeliğe uymayan 80 metrekare 2 odalı Boğaz manzaralı bir daire aynı fiyat ediyor. 3. İzmir’de Kiralar Uygun İzmir’de gayrimenkul sahiplerinin önceliği düzgün ve sürekli kiracı. İzmir’li yatırımcı kira gelirini sevdiği için düzgün kiracıyı gördüğünde fiyatı ikinci plana atabiliyor. İzmir’de 100 m2 bir dairenin ortalama kirası 935 TL iken, İstanbul’da 1478 TL. 4. İzmir’in Kira Getirisi Yüksek İzmir’de konutların ortalama geri dönüş süresi 19 yıl. Bu rakam neredeyse 5 senedir aynı; yani İzmir’de konut fiyatları artarken kira getirisi de artıyor. Çiğli, Buca ve Bornova’da yeni başlayan projelerde geri dönüş süresinin 12-15 yıla kadar düştüğü oluyor. 5. İzmir’de Her Zevke Uygun Ev Var İstanbul veya Ankara’ya gittiğinizde yeni yapılaşmaları gördüğünüzde koca koca penceresiz, balkonsuz binalar ne kadar üstünüze basıyorsa, İzmir’de o kadar ferahlıyorsunuz. İzmir’in merkezinde veya merkezden 30 dakika kadar açıldığınızda bile nispeten az katlı apartmanlardan tutun, bahçeli müstakil evlere, şehir merkezindek modern kulelerden tutun, Ulukent veya Urla’daki 2 katlı binalarda bahçeli veya teraslı evlere kadar her zevke ve bütçeye uygun çözüm var İzmir’de. 6. İzmir’de Evlerin Hala Balkonu Var İzmir’in vazgeçilmezi balkon keyfi. Bir ara herkes demir parmaklıklar ile kapatmaya başlamıştı ama şehrin güvenliği arttıkça parmaklıklar da kaybolmaya başladı. İzmir’in upuzun binalarının bazılarında bile balkon var! 7. İzmir Hala Yatay Bir Şehir Yeni kent merkezi Bayraklı’da kocaman binalar yükseliyor ama İzmir’in geneli hala yatay. Benim gibi yükseklik korkusu olanlar için İzmir biçilmiş kaftan. 8. İzmir’de Eviniz ve İşiniz Çok Yakın Birkaç sene önce Buca’da yaşayan bir aileye Çiğli’deki yeni projemizden ev satıyordum. Bana aynen şöyle demişti ‘Çiğli neresi ya, bizden pasaport istemesinler?’… Çiğli ve Buca arası çevreyolu ile yaklaşık 25 dakika J. İzmir’in bu tutuculuğu herkesin işine yakın yaşamasına veya evine yakın çalışmasına sebep oluyor. Özellikle Bayraklı ve Bornova’daki yeni rezidans tipi projelerde 5. Katta ofisinizde çalışırken, bir asansör ile 23. Kattaki evinize çıkabilirsiniz. 9. İzmir’deki Evlerin Çoğunluğunun Manzarası Var Ucundan, kıyısından, arkasından, önünden veya hiç olmadı çatısından da olsa, İzmir’de neredeyse herkesin bir deniz veya şehir manzarası var. Yani o kandırıkçı emlakçı ilanlarında gördüğünüz deniz manzaralı ev tabiri İzmir’de çoğu ev için doğru. 10.İzmir’de Siteler Daha Samimi İzmir’de büyük site konseptini bir İstanbul’lu firma başlatmıştı. Buna rağmen diğer büyük şehirlerdeki gibi 500 küsur konutluk siteler İzmir’de çok az. Bu sayede malikler birbirlerini tanıyabiliyor, giren çıkanı biliyor ve yaşam alanlarına daha çok sahip çıkıyorlar. Bir fincan kahvenin İzmir’de hala 40 yıllık hatırı var. 11.İzmir’de Ev Alırken, Komşu da Alıyorsunuz İzmir’in yaş ortalaması 32 ve ortalama hane halkı büyüklüğü 2.26 kişi. Yani, İzmir’li aileler kalabalık değil ve ne yaptığını bilen yaşta kişilerden oluşuyor. İzmir’de yaşayanların birbirine daha çok saygı göstermesinin sebebi de; nerede çokluk orada Xokluk boşuna dememişler atalarımız. 12.İzmir Güvenli ve Güvenlikli TÜİK verilerine göre İzmir büyükşehirler arasında en güvenlisi. Diğer büyükşehirlere göre daha az sayıda insan olması, kişilerin birbirlerini daha yüksek olasılıkla tekrar görecek olması İzmir’lileri daha saygılı ve çevrelerini daha fazla korumaya itiyor. İzmir’de siteleşme başlamadan önce de mahalle sakinleri birbirlerini tanır ve sokaktaki yabancıyı farkederlerdi. Aynı mantık ve doğal güvenlik sistemi günümüzde de devam ediyor. İzmir’de çocuklar sokaklarda oynayabiliyor!. 13.İzmir’de Çocuklar Daha Özgür ve Sağlıklı! İzmir’in güvenli olduğunun en büyük göstergesi çocukların hala sokakta oynayabilmesi. Özellikle büyükşehirlerde yaşayanlarımızın özlemini çektikleri eski çocukluk günleri İzmir’li çocuklar tarafından günümüzde hala yaşanabiliyor. Ağaca tırmanabiliyor, fuarda koşturabiliyor, körfezde balıklara ekmek atabiliyorlar. Sasalı Doğal Yaşam Parkı, Konak Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak müzesi Türkiye’de emsaline az rastlanan ve çocuklara yönelik tasarlanmış İzmir’in cevherlerinden sadece bir kaçı. 14.İzmir’de Evinize Yakın İyi Okul Kesin Var Her ne kadar eski günlerini aratsa da, İzmir Fen Lisesi, Atatürk Lisesi ve Bornova Anadolu Lisesi gibi Türkiye çapında başarılara alışık marka okullar İzmir’in okul kalitesini kanıtlıyor. Türkiye’de en başarılı ilköğretim okulları arasında ilk 30’a girmeyi başaran Yamanlar, Çakabey ve SEV ilköğretim okulları da çocuklarını özel okula göndermek isteyen aileler için başarılı alternatiflerden sadece birkaçı. 15.İzmir’in Üniversiteleri Çok İyi ve İyileşiyor Ege Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi gibi köklü tarihe sahip üniversiteler haricinde son 10 yılda açılan başarılı vakıf ve devlet üniversiteleri ile İzmir’li üniversiteler sadece İzmir’li ailelerin çocuklarına değil, Anadolu’dan dan bir çok gencin yüksek eğitimine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin İngilizce eğitim veren tek devlet üniversitesi olan İzmir İleri teknoloji Enstitüsü, bu eğitim modelini sunan Türkiye’deki 2 enstitüden birisidir. Özel veya devlet, İzmir’de sayısı hızla artan üniversiteler çevrelerini de cazibe merkezi haline getirmekte, İzmir’in ekonomisini canlandırarak, yatırım değerini artırmaktadır. 16.Öğrenciye Yönelik En Güzel Evler İzmir’de İstanbul’da başlayan stüdyo ve 1 odalı daire furyası bir süre önce İzmir’e de zıplamıştı. İzmir’in yaşam tarzına çok da uymayan bu gayrimenkul tipi 100.000 – 200.000 TL aralığındaki makul fiyatları sebebiyle yatırımcılar tarafından tercih edilmeye başlayınca, özellikle üniversiteler civarındaki değerli arsalarda birbiri ardına İzmir’in en donanımlı ve çoğunluğu küçük dairelerden oluşan projeler üretilmeye başlandı. Buca, Bornova ve Çiğli’de kampüs civalarında öğrencillik günlerinize dönmek için herşeyi vermek isteyeceğiniz güzellik ve konseptte projelere rastlayabilirsiniz. 17.İzmir’de Yaşlılar Daha Mutlu! 32.5 yaş ortalaması ile İzmir Türkiye genelinin (29.5) çok üzerinde, yani yaşlıyız ama güzeliz. Son senelerde dünya çapında marka olmayı başaran Alaçtı, Çeşme, Urla ve Seferihisar gibi merkeze en çok 45 dakika uzaklıkta olup daha sakin ve temiz bir yaşam stili sunan bölgeleri sayesinde İzmir emeklilik yaşına gelmiş donanımlı aileleri çekerken, diğer şehirlerde yaşam savaşı veren bir çok gencin de emeklilik hayallerini süslüyor. 18.İzmir’de Bekarlık Sultanlık İzmir’de evlenme yaşına gelmiş 1.250.000 bekar var (evlenme yaşına gelmiş nüfusun %37’si); Türkiye’nin en hızlı boşanan şehri olduğumuzu da unutmayalım. İzmir’e gelince boşanın demiyoruz ama eğer İzmir’e bekar geliyorsanız bir çok yol arkadaşınız olacağını unutmayın. 19.İzmir’in Havası Güzel ve Temiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hava kalitesi izleme istasyonları verilerine göre İzmir’in havası bir çok ilden daha temiz. Doğalgaz dağıtım ağının genişlemesi ile de hava kalitemiz her sene iyileşiyor. Senenin 300 günü güneş gören İzmir’de evinize doktor girmesine gerek kalmıyor. 20.İzmir’de Kuzey Cephesi Korkutmuyor Ev alırken eskilerin ilk tembihidir; ‘aman evladım kuzey cephesi olmasın, soğuk olur!’. 17.9 senelik ortalama sıcaklığı ile ortalama sıcaklığı 13.8 olan ülkemizin çoğu şehrinden daha ılık bir havaya sahibiz İzmir’de. Yazlarımız sıcak ama boğmuyor, hele hele gün batımında balkonunuzda hafif bir meltem yakalarsanız klima masrafından bile kurtulursunuz. 21.İzmir’de Batan Müteahhit Yok Gibi! – İzmir’den Kaçılmaz, İzmir’e Kaçılır! Ev alırken hepimizi korkutan acaba bitirir mi, kaçar gider mi gibi senaryolar İzmir’de pek gerçekleşmez. Bunun sebebi müteahhitlerin İzmir’li olması değil, ki çoğu sahiden İzmir’li değil, ama İzmir hayat görüşüyle çalışmaları. İzmir’de müteahhitler müşterilerini müşteri gibi değil, komşuları gibi görürler; kurumsal değil, kişisel yaklaşırlar. Bu yüzden de finansal olarak sıkılsalar bile söz verdiklerini bitirirler, diğer şehirlerde tanık olduğumuz durumlardaki gibi kaçıp gitmezler. Çünkü İzmir’den kaçılmaz, İzmir’e kaçılır! 22.İzmir’de Ulaşım Kolay ve Rahat Başka büyük şehirdekiler İzmir’e köy derler, küçük görürler. Evet İzmir bir köy ve inşallah hep böyle kalır. Bu köylüğümüz sayesinde her yere yakınız, araba yoksa bile yürüyerek varırız. Aliağa’dan Menderes’e kadar uzayan ve daha uzayacak metro hattımız ile, şehrin 2 ucunu birleştiren vapurlarımız ile, Kuş Cennetinden İnciraltı’na kadar uzanan bisiklet yolumuz ile İzmir’de ulaşım hem çeşitli, hem de rahat. 23.İzmir’de Evi Isıtmak ve Soğutmak Ucuz Güneşli günlerinin çokluğu ve ılıman iklimi ile İzmir’de evleri ısıtmak da soğutmak da daha kolay ve ucuz. Belki çok ihtiyacımız yok ama 1,19 TL/m3 birim fiyatıyla İzmir’de doğalgaz Ankara’dan , İstanbul’dan %8 daha ucuz. 24.İzmir’de Ev Aldığınızda Yazlığa Gerek Yok İzmir’in neresinden ev alırsanız alın, en fazla yarım saat içerisinde denize girilebilecek bir yere ulaşabilirsiniz. Havaalanlarında rötar yemenize, yollarda harap bitap olmanıza, hem de kışlık evinizin 2 katı kadar para harcamanıza gerek kalmadan suya ve balığa kavuşabilirsiniz İzmir’de. 25.İzmir’in Çeşmesi Var Tamam Seferihisar sahneyi biraz çaldı son senelerdeki Yavaş Şehir konseptiyle ama giderek İstanbul’lulaşmasına rağmen orada bir Çeşme’miz var. Yeni projelerde 12.000 TL/m2 birim fiyatıyla İzmir genelinin gayrimenkul fiyatlarının artmasındaki en büyük pay sahibi olan Çeşme, artık sadece İzmir’lileri değil, İstanbul ve Ankara’lıları da tembelliğe itiyor. 26.İzmir’de Ev Almak Kolay Emlakgurmesi.com’a gelen sorulardan gördüğüm kadarıyla ev aramanın en zor yanı doğru evi bulmak. Doğru ev demek doğru konum, doğru fiyat, ve istenilen özelliklerin en azından bir kısmına sahip olması. İzmir iki ucunun en fazla 45 dakika uzaklıkta olması sayesinde denklemdeki konum bilinmezini kolaylaştırıyor. Şehir geneline daha demokratik yayılmış ortalama fiyatlarıyla da şehrin her bölgesinde her bütçeye uygun çözümler sunuyor. Konum ve fiyatı çözdükten sonra da problem artık havuz probleminden zevk ve renklere dönüyor ki, o da size kalmış! 27.İzmir’de Emsal Artışı Yok! İstanbul, Ankara ve hatta Bursa’ya gittiğinizde binaların üstünüze üstünüze geliyor gibi olmasının sebebi işte bu Emsal Artışı denen canavar! Bakıyorsunuz 5 katlı bir binanın yanında benzer büyüklükte bir parselde 20 katlı bir dev. Bu şehirlerde emsal artışı ile inşaatların özel sektör tarafından finansmanı sağlanıyor. Devlere karşı değiliz, hatta emsal artışına da karşı değiliz ama eskilerin karakterini ezmeden, şehrin nefesini kesmeden de yoğunluk artışı ile yüksek yapılaşma yapılabilir. 28.İzmir’de Arsa Kalmadı Herhangi bir emlakçı ile aramda geçen konuşma; – Ben: Bu arsa niye bu kadar pahalı? – Emlakçı: Abi arsa kalmadı! Son 10 senedir bu cevabı her duyduğumda kenara 100 TL koysam, bizim oğlanın büyüyünce çalışmasına gerek kalmazdı! Ben her ne kadar bu konuşmayı pazarlık çerçevesinde gerçekleştirsem de, emlakçı arkadaşlar yalan söylemiyor. İzmir’de arsa yok, kalmadı, bu sebeple de kalanların fiyatı sürdürülemeyecek bir şekilde yükseliyor. İzmir’deki fiyat artışının dünyada 6. En hızlı olmasının sebeplerinden birisi İzmir’e olan talep ise, diğeri de arsa kıtlığından. Eğer aceleniz yok ise, Urla, Seferihisar, Koyundere, Kemalpaşa, Ayrancılar gibi şehrin genişleme aksındaki bölgelerde Bayındırlık Bakanlığının 1/100.000’lik planlarında sarı renk ile belirttiği bölgelerden tarla, arazi alın ve çocuklarınız sizi hep mutlu mutlu yad etsin. 29.Ünlüler de İzmir’den Ev, Arsa, Dükkan Alıyor Siz İzmir’de bir şey alıyım mı diye düşünürken, Uğur Dündar, Ertuğrul Özkök, Fazıl Say, Gülsin Onay, Yılmaz Erdoğan, Fatih Terim, Acun ve daha bir çok ünlü İzmir’de ev, arsa ve dükkan yatırımı yaptı. Her ne kadar çok inanmasam da Brad Pitt-Angelina Jolie çiftinin ve hatta hatta Ronaldo’nun bile İzmir’de mülk aldığı söyleniyor; dedikodusu bile yeter… 30.Emekli Askerler İzmir’i Tercih Ediyor Urla ve civarında emekli asker sayımı yapılsa büyük ihtimal Ege Ordu Komutanlığını sayıca katlar. Emekliliklerinde silah arkadaşları ile beraber yaşlanmayı hayal eden bir çok general, albay ve üst rütbeli asker hem kendi kamplarına yakın olan, hem de daha güvenli gördükleri Urla, Güzelbahçe, Gümüldür ve Seferihisar gibi İzmir’in gözde yerleşim bölgelerini tercih ediyorlar. 31.İzmir’in Taşı, Toprağı değil, İnsanı Altın Ünlüsü ünsüzü, askeri sivili, öğrencisi çalışanı ile toplam 4.2 milyon insanı barındıran İzmir belki taşı toprağı altın bir fırsatlar şehri değil ama ’i yüksekokul mezunu, %99’u okur yazar demografisi ile insanı altın olan katma değerli bir cennet. 32.İzmir’de Aidatlar Düşük İzmir’de hayat evde değil dışarıda yaşanır. İstanbul’lu projelerin aidatlarını artıran zengin sosyal tesislerin hepsi İzmir’in doğasında var; kapalı havuzumuz, saunamız, özel sinema odalarımız yok ama ulaşımı kolay ve her daim açık denizimiz, plajımız ve sinemalarımız var. 2.0 TL/m2 aidat ortalaması ile İstanbul’lu benzerlerinin yarısı maliyetine İzmir’de site içerisinde donanımlı bir ev bulabilirsiniz. 33.İzmir’de Kiracı Bulmak Kolay Torbalı, Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ), Atatürk Organize, 2. Ana Hava Jet Üssü gibi geçici, yerli veya yabancı çalışanı ve ziyaretçisi çok olan büyük işverenleri, büyüyen üniversiteleri, ve her sene artan ‘senin bir bölümünü İzmir’de geçirelim’ diyen aileleri sayesinde İzmir’de kaliteli kiracı bulmak kolay. Şehir nüfusunun %35’inin evinin olmadığı da düşünülünce kiracı potansiyelinin yüksekliği anlaşılıyor. 34.İzmir’de Alışveriş Merkezi Az, Çarşı Pazar çok Yeni, büyük, modern alışveriş merkezlerimiz açılıyor ama alışveriş alışkanlıklarımız değişmiyor. İzmir’liler AVM’leri restoranları için, arabasız ortamlarda çocuklarını dolaştırabildikleri mekan olarak kullanmayı tercih ediyorlar. Gerçek alışverişlerini pazar sepetleriyle semt pazarlarından çatır çatır pazarlıkla yapmaya devam ediyorlar. 35.En Önemli Sebep! Eğer 34 sebebimiz olsaydı İstanbul’a taşının derdik ama son bir sebebimiz daha var; İzmir’in kendisi kadar kızları ve erkekleri de güzeldir, hem içleri hem dışları!. Bakarsınız ileride çocuğunuz bir İzmir’liye gönlünü kaptırır, ailesi geleceği görüp şimdiden ona bu güzel şehirde bir ev aldığı için ömrü boyunca duacınız olur…

Devamını Oku >
Yurtdışına gidemeyen İstanbullular İzmir'e göçüyor
Enerji Kimlik Belgesi Zorunluluğu Süresi Uzatıldı
Son Dakika! Tapu harçları düşürüldü
Tapuda satış süreci hızlanıyor
ŞUBAT 2017 KİRA ARTIŞ ORANI
ŞUBAT 2017 KİRA ARTIŞ ORANI

Kira bedeli artışları hesaplamasında kullanılan ÜFE oranları her ay Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanıyor. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2017 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %3,98, bir önceki yılın Aralık ayına göre %3,98, bir önceki yılın aynı ayına göre ,69 ve on iki aylık ortalamalara göre %4,96 artış gösterdi. Borçlar Kanunu kapsamında yer alan esaslara göre hesaplanan ve kanunen, meskendeki kiracıya yapılacak zam üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranlarından yüksek olamıyor. ( Ancak bu kural işyerleri için 2020 yılına kadar uygulanmıyor. Bu süre içerisinde işyerindeki kiracıya istenilen oranlarda zam yapılabiliyor.) Peki, kira hesaplamalarında yukarıdaki oranlardan hangisi kullanılacak? Şubat 2017 kira artış oranı nasıl hesaplanacak? Yargıtayın almış olduğu karara göre, oniki aylık ortalamaların kira artış hesabında kullanılması gerekiyor. Buna göre geçen yıl Şubat ayında sözleşmesini yapmış olan kiracıya yüzde 4,96 oranında artış yapılabiliyor. Örneğin, kira bedeli 1000 TL olan bir kiracının Şubat 2017 ayı itibari ile ödeyeceği kira bedeli 1.049,60 oldu. Kira Bedeli: 1.000 TL Kira zam oranı: Yüzde 4,96 Zam bedeli: 49,60 TL Zamlı kira bedeli: 1.049,60 TL Tuğba Gülten / Emlaksayfası.com.tr OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>http://www.emlaksayfasi.com.tr/bilgi-odasi/kira-artis-orani-subat-2017-h19400.html www.emlaksayfasi.com.tr

Devamını Oku >
2016 Kasım Kira Artış Oranı Açıklandı
E-Bülten Aboneliği ile,
Bizlerden 7/24 Haberdar Olabilirsiniz